Van Gezilecek Yerler

Doğal güzelliklerinden Akdamar, Van Gölü ile ünlenmiş, ülkemizin doğusunda yer alan Van, en az Mardin, Urfa, Antep kadar cezbedici bir şehir. Van depremi ile 2011’de sarsılan şehre son yıllarda akın akın turist gidiyor. Van gezilecek yerler listesi nedir diye sorarsanız size detaylı bir yazı hazırladık. Okumadan sakın yola çıkmayın!

Kedisiyle, Tarihiyle, Doğasıyla Van Gezilecek Yerler

Van’ı anlatmaya hangi güzelliğinden başlasam bilemiyorum. Kedileri, tarihi mekanları, nefis kahvaltı sofraları ve Van Gölü gibi doğal ve mucizevi güzellikleri…Gezerken güzelliğinden olduğu kadar insanlarının da misafirperverliğinden etkileneceğiniz bu şehirde yapılacak bir çok şey var. Eksiksiz bir gezinti için mutlaka 2-3 gününüzü ayırmanızı öneririm. Zamanı iyi değerlendirerek verimli bir gezi yapabilmeniz için Van gezilecek yerler, nerede ve nasıl gidilir sorularının cevapları ardından gezilecek yerlerinin her birini detaylıca anlatacağım.

Beklentilerin Üzerindeki Şehir: Van Gezilecek Yerler

Ülkemizde keşfedilmeyi bekleyen o kadar güzel şehir var ki…Doğu Ekspresi sayesinde meşhur olan Kars gibi son zamanlarda gündeme gelen Van Gölü Ekspresi de Van’a yapılan gezilerin sayısını artırdı. Sizin de içinizde yeni yerler keşfetme isteği varsa yurt dışı gezilerine para harcamak yerine, çok daha az bütçeyle ülkemizin çok kıymetli yerlerini görmeye gidebilirsiniz.

Van Nerede?

Doğu Anadolu Bölgesi’nin nüfusu en fazla olan ili olan Van, güneyinde Şırnak ve Hakkari, batısında Bitlis, kuzeyinde Ağrı ve güneybatısında Siirt illeri ile komşuluk eden özel şehirlerimizinden birisidir. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’ne ve diğer iki meşhur gölü olan Keşiş Gölü ve Erçek Gölü‘ne ev sahipliği etmektedir.

Van’a Nasıl Gidilir?

Uçakla

Van’a Ankara ve İstanbul’dan THY ve Pegasus firmaları tarafından her gün uçak seferleri düzenleniyor. Diğer şehirlerden aktarmalı olarak da ulaşım sağlayabilirsiniz. Havalimanı ve şehir merkezi arasındaki mesafe 17 dk. Havalimanından şehir merkezine araç kiralayarak ulaşabilirsiniz.

Arabayla/Otobüsle

Hangi şehirden geleceğinize göre süresi değişse de karayolu ile Van’a ulaşım da mümkün. İşin aslı İstanbul‘dan kalkıp gelecekseniz otobüsle seyahat biraz göz korkutucu ve konforsuz olabilir. Özel aracınızla tabii ki daha konforlu seyahat edersiniz fakat bu sefer de yolda geçireceğiniz süreyi düşünmeniz gerekiyor. Eğer yolculuk süresinin önemi yok, vaktim bol diyorsanız da arabayla seyahat yerine treni tercih ederseniz daha keyifli bir yolculuk deneyimleyeceğinizi söylemeden edemeyeceğim!

Trenle

Van’a gitmek için diğer bir alternatifte son dönemde oldukça meşhur olan tren yolculuğu. Şu sıralar sürekli sosyal medyada gördüğünüz Doğu Ekspresi‘nin kardeşi olan Van Gölü Ekspresi’ne bilet alıp, 1 günü geçkin sürecek Ankara Gar- Bitlis Tatvan Gar arası tren yolculuğu keyfini bu güzergahta yaşayabilirsiniz. Ayrıca uzun bir gezi planlıyorsanız Van Tebriz, Van Tahran arası da demiryolu ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Tren yolculuğu Tatvan’da sonlandıktan sonra Van’a ulaşım için feribotlar kullanılıyor. Bu sayede daha şehri gezmeden Van Gölü üzerinden feribot yolculuğu yapıyorsunuz.

Van İçi Ulaşım

Minübüsler ve belediye otobüsleri ile şehir içinde ve ilçeler arasında ulaşımı rahatlıkla sağlayabilirsiniz. Ancak Muradiye Şelalesi ve ilçe merkezine uzak yerlere gitmek istiyorsanız taksi kullanmak zorunda kalacaksınız. Ama Van’da taksiler diğer büyükşehirlere nazaran daha ucuz ve gideceğiniz yer için pazarlık yapabilirsiniz.

Van’a Ne Zaman Gidilir?

Van’a yolculuk için en uygun zaman yaz başlangıcı veya yazın son demlerinin yaşandığı aylar. Böylece ne çok sıcaktan bunalacaksınız ne de soğuktan etkilenmiş olacaksınız. Özellikle aşağıda detaylıca bahsedeceğim flamingo festivaline katılmak istiyorsanız Van İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün sitesini takip ederek festival zamanı için bilet alabilirsiniz.

Van Gezilecek Yerler

1. Van Kalesi

Van merkeze 5 km uzaklıkta bulunan, Urartu Kalesi’ne başkentlik yapan, Osmanlıda da askeri amaçlı kullanılmış olan Van Kalesi’ni şehrin en özel yerlerinden birisidir. Kale ve etrafındaki kalıntılar tarihin ve o zamanın yaşam koşullarını biraz olsun anlamaya imkan veriyor. Şehir merkezine yakınlığı sayesinde çok fazla ziyaretçi alıyor. Bu da kaleye ulaşımın gelişmesine yol açmış. Kale’ye gelen belediye otobüsleri ve dolmuşlar bulunuyor. 2 TL olan yolcu ücretini vererek 15 dk. içinde kaleye ulaşıyorsunuz. Kaleye müze kartıyla ücretsiz, müze kart yoksa 5 TL gibi uygun bir ücreti ödeyerek girebiliyorsunuz.

Oldukça dik ve uzun yolu olan bir tepede konumlanmış olsa da Van kalesine çıkmak ve buradan etrafı seyretmek için kesinlikle değiyor. Kaleden şehri seyretmek, kale etrafındaki çeşitli medeniyetlerden kalma kalıntıları kuş bakışı görmek bu toprakların nasıl geniş bir kültür yelpazesine sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bu da şehrin neden bu kadar özel olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Van Kalesi’nin altında yer alan evleri ziyaret edip tarihi bir yolculuk yapabilirsiniz. Kalenin dibinde göreceğiniz temiz ve berrak su halk arasında horhor diye adlandırılıyor. Dilerseniz tadına bakabilirsiniz. Kaleye ait hatıralık eşyalar almak isterseniz etrafındaki küçük dükkanları da gezebilirsiniz.

2. Van Kedi Evi

Van kedilerinin ne kadar özel olduğunu hepimiz biliyoruz. Yine merkezde bulunan meşhur Van kedilerini yakından görebileceğiniz kedi evi ziyaret edilmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kediler için özel yapılmış bu barınma alanı dışında diğer şehirlerdeki gibi sokaklarda dolaşan kedilere rastlamanız pek mümkün değil. Bu sebeple Van kedilerini görmek için kedi evine gitmeniz şart.

Van Kedisi Araştırma Merkezi, turkuaz ve yeşil olmak üzere iki farklı göz rengine sahip olan kedilerin azalan neslini koruma altına almak, ıslahı için bilimsel çalışmalar yürütmek, sağlık ve genetik sorunlara çözüm üretmek ve bu kedileri dünya çapında tanıtabilmek adına kurulmuş. Kedi evi de bu merkezin içinde yer alıyor. Alışılmışın dışında Van kedileri yüzmeyi ve suyu çok seven, epey oyuncu, kendini sevdirmeye bayılan bir tür. Çok keyifli vakit geçireceğinize emin olduğum kedi evinde minik arkadaşlıklar kuracaksınız.

3. Van Gölü

Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Hem kalenin tepesinden çıkıp yukarıdan göle bakmanızı hem de yakınına gitmenizi öneririm. Van Gölü, üzerinde ulaşım yapılan tek göl olma özelliği taşıyor. Bitlis’in Tatvan ilçesinden Van’a  karşılıklı feribot seferleri düzenleniyor.

120 km uzunluğa sahip Van Gölü’nün suyu sodalıdır. Kendisi kadar etrafında görülmesi gereken yerler de bulunuyor. Nemrut Krater Gölü, Ahlat, Tatvan, Nemrut Dağı, Şeytan Köprüsü ve Murdaiye Şelalesi vakit sıkıntınız yoksa gezi rotanıza eklemenize değecek güzellikte yerlerden. Dilerseniz akşam Van Gölü etrafında yer alan kafe/bar tarzı mekanlarda keyif yapabilirsiniz.

Van Gölü yerel halk arasında Van Denizi olarak da tanınıyor. Kıyı bölgesinde 32 plaj bulunuyor ve bunların 14 tanesi mükemmel kalite sınıfına ait. Plajların yerleşim bölgesinden uzakta kalması sayesinde plajlar gerçekten de tertemiz kalıyor. Yüzme konusunda oldukça güzel bir yer olan Van Gölü’nün suyunun çeşitli cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ayrıca gölün sodalı suyu sayesinde yosunlaşma olmaması ve çok derin olmaması da yüzmeyi daha da keyifli hale getiriyor.

3. Edremit Sahili

Van’ın merkezine oldukça yakın olan Edremit sahili misafirlerine güneşin uçsuz bucaksız Van Gölü üzerinden güneşin batışını izleme imkanı sunuyor. Sahilde yan yana sıralanmış kafelerde manzaranın keyfini sürerken kendinizi Ege sahillerindeymiş gibi hissedebilirsiniz. Çarşı merkezinden kalkan dolmuş ve otobüsler ile 15 dk. içinde iskeleye ulaşabiliyorsunuz.

Etrafta konumlanmış restoranlarda Van Gölü’nde yetişen inci kefalinin tadına bakabilirsniz. Biraz manzaraya doyayım, biraz da manzaranın bir parçası olayım derseniz izlemekten vazgeçip bir deniz bisikleti kiralayıp gezintiye çıkın.

4. Van Müzesi

Tarihi M.Ö. 500′lere kadar dayanan ülkemizdeki en eski şehirlerden birisi olan Van, müzesiyle tarihseverlere ışık tutuyor. Urartu devletinin başkenti ilan edilmiş olan şehrin müzesinde Urartulara ait birçok eser ve bilgi bulunuyor.

Şehrin tarihsel süreci ve kültürel özellikleri hakkında detaylıca bilgi edinmek için burayı mutlaka gezmelisiniz. 1932 yılında bir depo binasından müze haline getirilene kadar epey zahmet harcanan bu özel yer iki katlı bir bina. Arkeolojik eserler giriş katında, etnografik eserler ise ikinci katta sergileniyor. Sadece binanın içinde değil, müze bahçesinde da taş eserler göreceksiniz. Bunlar da arkeolojik kazı çalışmaları sonucu bulunan Urartulara ait çeşitli eserler.

Bunların dışında Selçuklulara, Karakoyunlu ve Akkoyunlulara ait hayvan figürleriyle süslenmiş mezar taşlarını, topraktan yapılmış çömlek ler, bronz kemerler, miğferler gibi birçok sanat eserini de görebilirsiniz.

Van Müzesi’nin ikinci katında bulunan Van dokuma kilim koleksiyonu ziyaretçileri tarihi eserlerden daha fazla etkiliyor. Koleksiyonun yanı sıra Van kültürüne has tütün tabakaları, takılar, mutfak eşyaları gibi parçalar da bulunuyor.

5. Akdamar Adası

Akdamar Adası ise Van’ın en güzel yeri belki de…Adanın isminin geldiği aşk hikayesini de yerlilerinden mutlaka dinlemelisiniz. Van merkezden minibüsle 40 dk. süren yolculukla Gevaş ilçesine varıyorsunuz. Akdamar Adası’na ulaşım için Gevaş ilçesinden hareket eden feribotlar kullanılıyor. Gidiş – dönüş kişi başı 15 TL olan feribot yolculuğu yaklaşık yarım saat sürüyor. Akdamar Adası’na da Müzekart sahipleri ücretsiz, kart sahibi olmayanlar kişi başı 10 TL ücret ödeyerek girebiliyor.

Akdamar Adası yemyeşil doğasının yanı sıra 2007‘de onarımı yapılan ve yılda bir kez olmak üzere ibadete açılan kilisesiyle beraber insana hem tarihten hikayeler anlatıyor hem de enfes bir güzellik sunuyor. Adaya gelmişken sadece kiliseyi gezmekle yetinmeyin, buraya uzun vakit ayırarak tüm adayı dolaşmalısınız.

Van’ın en büyük ikinci adası olan Akdamar’ın etrafında dolaşarak yeşil ve maviye doyuyorsunuz. Hatta isterseniz kıyıdan sodalı suya girebilirsiniz. Adada hediyelik eşya satan birkaç dükkan ile çay kahve içebileceğiniz küçük salaş bir mekan var. Burada oturup huzurlu zaman geçirebilirsiniz.

6. Akdamar Kilisesi

Akdamar Adası’nın doğal güzelliğiyle Van’da görülmesi gereken yerlerden biri olduğundan bahsetmiştim. Ada ayrıca kendisiyle aynı ismi taşıyan Akdamar Kilisesi ve yanındaki şapele de ev sahipliği ediyor. Kiliseyi de tıpkı ada kadar özel kılan eşsiz tarihi dokusu. Gevaş ilçesinin sınırlarında bulunan, 915-921 tarihleri arasında Kutsal Haç adına Keşiş Manuel’e yaptırılmış. Orta Çağ Ermeni mimarisinin en özel eserlerinden bir tanesi olan bu kiliseye 1951 yılında yıkım emri verilmesine rağmen, tesadüfen bunu haber alan Yaşar Kemal tarafından kurtarılmış.

7. Muradiye Şelalesi

Van-Ağrı Doğubeyazıt arasında 80. km‘de bulunan Muradiye Şelalesi’ne ulaşım güç olsa da burası da Van’ın önemli turistik mekanlarından bir tanesi. Özellikle Van gezinizi yaz aylarında yapıyorsanız şelalenin keyfine doyum olmayacaktır. Yaz sıcağında burada serinlemek çok keyifli olmasına rağmen, kış aylarında donduğu için de inanılmaz bir görsel şölen sunabiliyor.

Yaklaşık 50 m yüksekliğe sahip şelale etrafındaki piknik alanlarında vakit geçirebilir, şelaleye karşı konumlanmış restoranlarda yemek yiyebilir ve yemyeşil doğasında vakit geçirebilirsiniz. Yazın gelirseniz çok sayıda kampçıyı da burada bulabilirsiniz.

8. Şeytan Köprüsü

Muradiye Şelalesi’nin hemen yakınındaki Bend-i Mahi Çayı üzerinde kurulmuş olan Şeytan Köprüsü 17 m yüksekte ve daracık bir şekilde inşa edilmiş. Şelaleyi görmeye gelenlerin uğramadan geçmediği köprünün hikayesi de bir hayli ilginç. Şeytan Köprüsü denmesinin nedeni zamanında köprüden geçmeye çalışan düğün alayının düşüp hayatını kaybetmesi imiş. Gözünüzü korkutur mu bilmem ama köprü üzerinden muhteşem fotoğraflar çekip doğa manzarasını saatler boyunca izleyebilirsiniz.

9. Erçek Gölü

Van Gölü’nün doğusunda bir set gölü olan Erçek Gölü Türkiye’de ki 453 kuş türünün yarısını barındırıyor. Özellikle flamingo gibi göçmen kuşların uğrak yeri olması açısından kuş gözlemcileri ve meraklıları açısından cezbedici bir özellik taşıyor. Flamingo, yaz ördeği, batağan, cılbıt gibi türler Erçek Gölü’nün ev sahipliği ettiği kuşlardan bazıları.

Van Gölü’nden sonraki ikinci büyük göl olan Erçek Gölü’nün suyu tuzlu ve sodalı olduğu için balık çeşitliliği yok denecek kadar azdır.

Nesli tehlike altında olan Dikkuyruk (Oxyura leucocephala)’un önemli üreme alanlarından birisi olan bu gölde her yıl düzenli olarak Nisan ayında alana gelip Kasıma kadar kalan ve burada beslenen flamingoların sayısı bazı yıllarda 10.000‘e ulaşıyor.

Van kedileri kadar bilinmese de flamingolar da bu şehrin önemli değerlerinden bir tanesi.  Bu canlıların üreme alanlarından biri olan Erçek Gölü hak ettiği değeri henüz görmemiş olsa da ilerleyen tarihlerde önemli turistik yerlerden biri olacak kuşkusuz.

Her sene Van Valiliğince Ekim ayının ortalarında düzenlenen ‘’Doğunun Kanatları Erçek Gölü Flamingo Festivali‘ renkli görüntülere sahne oluyor. Doğunun Kanatları Erçek Gölü Flamingo Festivali flamingoların en yoğun görüldüğü İpekyolu İlçesine bağlı Karagündüz Mahallesinde düzenleniyor.

10. Hüsrev Paşa Camii

Van’ın eski yerleşim bölgelerinden biri olan Ortakapı Mahallesi’nde yer alan Hüsrev Paşa Camii görülecek yapılar arasına eklenebilir. İlgi çekici mimari yapısını Mimar Sinan‘a borçlu olduğu caminin giriş kapısı üzerinde yazılıdır. Çinilerle döşenmiş iç kısımda çoğu yer hasar görmüş olsa da tarihi yapı görmek isteyenler için mihrap ve süslemeleri de görülmeye değer bir yapıdır.

11. Hoşap Kalesi

Van şehir merkezine 60 km uzaklıktaki Gürpınar ilçesinde yer alan Hoşap Kalesi bence şu ana gördüğünüz hiçbir kaleye benzemiyor. En azından ben gördüğümde bu şekilde düşündüm…Kaleyi özel kılan durumlardan bir tanesi 1643 yılında inşa edilmesine rağmen gayet iyi korunarak günümüze kadar ulaşmış olmasıdır. Hoşap Kalesi’nde zindan, sarnıç ve mescit bulunuyor.

Yapıldığı ilk günün izlerini hala gururla taşıyan demir kapı kanatları kesinlikle görülmeye değer. Kalenin bir başka önemli özelliği ise Türkiye – İran yolu üzerinde, stratejik bir konumda yer almasıdır. 19. yy ortalarında terk edildiği bilinen Hoşap Kalesi etekleri ayrıca küçük bir köye de ev sahipliği ediyor.

12. Kanispi Şelalesi

Kanispi Şelalesi sahip olduğu süt beyazı rengi nedeniyle Beyaz Şelale olarak da biliniyor. Van şehir merkezine 75 km uzaklıkta yer alan bu şelale tıpkı Müküs Çayı gibi güçlü bir akıntıya sahip. Nisan ayından Ağustos ayına kadar oldukça güçlü akan Kanispi Şelalesi Eylül ayında kuruyor.

Van’a ne zaman giderseniz gidin buraları görmelisiniz ancak en güzel zamanının yaz aylarında olduğunu söylemeliyim. Kanispi Şelalesi’nin ve doğasının oluşturduğu görsel şölen eşliğinde alabalık yiyebilir, keyifli saatler geçirebilirsiniz.

13. Müküs Çayı

Van şehir merkezine yaklaşık 2 saat uzaklıkta bulunan Bahçesaray ilçesindeki Müküs Çayı, bölgenin su ihtyiacını karşılıyor. Tertemiz, berrak görüntüsünün yanında  çay kayaların arasından gürül gürül çağlayarak akıyor. Eğer yaz aylarında Van’a giderseniz mutlaka buraya gelip rafting gibi eğlenceli su aktivitelerini deneyin derim. Müküs Çayı’nda yaşayan kırmızı benekli alabalıkların tadına bakmak için etrafta sıralanmış restoranlarda vakit geçirebilirsiniz. Yemek yemeyecekseniz bile mutlaka Müküs Çayı üzerine kurulmuş çay bahçelerinde keyif yapmalısınız.

14. Vanadokya

Küçük bir kelime oyunuyla sizi neşelendirdiği gibi Kapadokya‘ya gitmişsiniz hissi verecek bir yer: Vanadokya! Başkale ilçesinde, Yavuzlar Köyü’ne bağlı Vanadokya anlayacağınız üzere peribacaları ile meşhur. Bu peribacalarını oluşturan ise volkanik Yiğit Dağı‘ndan çıkan lav ve kayaçların yağmur sularıyla, rüzgarla aşınması…Van içinde Kapadokya gezisi hissiyatını yaşamanız için vakit kısıtınız yoksa buraya kesinlikle gelmenizi öneririm. Çok sayıda mağara ve tünel, yaklaşık 17 bin adet peri bacası bulunan Vanadokya Van şehir merkezine 120 km uzakta yer alıyor. Buraya ulaşım için en rahat seçenek özel araçla gelmek.

15. Yedi Kilise

Yine tarihi yapıları görmekten hoşlanan kimseler için daha çekici olacağını düşündüğüm Yedi Kilise, Yukarı Balkaçlı Köyü, Erek Dağı eteklerinde yer alıyor. Bir Ermeni kilisesi olan Yedi Kilise ayrıca Varak Surp Haç Manastırı olarak da tanınıyor. En eskisi 8. yy.‘da inşa edilmiş iki grup halinde beş kiliseden oluşan bu yapıya Jamatun ve çan kulesi de eklenmiştir. İkinci gruptaki kiliselerden Meryem Ana Kilisesi olarak adlandırılan kilisenin yapım tarihinin ise 1021 olduğu biliniyor.

16. Erciş Balık Bendi

Van Erciş’e 10 km mesafede yer alan balık bendi Van Gölü’nde hayat bulan inci kefallerinin bir nevi göç yolu denilebilir. Van Gölü’nün sodalı sularından tatlı suya geçen balıklar sayesinde inanılması güç bir doğa güzelliği ortaya çıkıyor. Geçtikleri Deli Çay‘da yumurtlamak için akıntıya karşı epey çaba harcayan balıklar küçük bir görsel şölen sunuyor; akıntıya ters yüzdükleri için zıplarken adeta dans ediyorlar. Bu görüntüye şahit olmak isterseniz Nisan ve Temmuz ayları arasındaki yumurtlama döneminde gitmelisiniz. Balık bendi etrafında rengarenk çiçekler ve yemyeşil çayırlar içinde piknik yapmayı da tercih edebilirsiniz.

Yeme İçme Önerileri

Bilindiği üzere Van’ın en meşhur öğünü kahvaltısıdır. Tarihi kentle özdeşleşen ve 2014‘te gerçekleştirilen “Dünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası” etkinliğinde rekor kırarak Guinness Rekorlar Kitabı‘na giren Van Kahvaltısı’nın en önemli özelliği ürünlerin tamamen Van’a özgü doğal ürünlerden yapılıyor olması.

Bizim araştırmalarımız sonucu Van’ın en meşhur kahvaltıcısı olarak Sütçü Kenan Kahvaltı Evi’ne gittik. Burası Van Gölü kenarında açıkhava alanı da bulunan oldukça büyük bir mekan. Bunun yanı sıra Van’da onlarca kahvaltı salonu bulmanız mümkün. Van’da yeme içme konusunda verebileceğim en lezzetli öneri ise Van kahvaltısının en önemli ürünü olan otlu peynir ile ilgili. Meşhur otlu peynir burada yetişen endemik bitki türlerden yapılan Van’a özel bir peynir. Herhalde en özel markete veya şarküteriye bile gitseniz aynı lezzeti tadamayacağınızı söylmeme gerek yoktur…Sofraları şenlendiren bu peyniri mutlaka tatmalısınız.

Ayrıca kahvaltıda denk gelebileceğiniz özel yiyeceklerden diğerleri de murtua ve kavut. Tereyağ, un ve yumurtanın kavrularak çok besleyici, tok tutan, enerji veren bir besin haline gelmesi ile meşhur olmuş murtua Ermeni kültüründen gelip Van Kahvaltısı’nda yer alıyor. Kavut ise süt, un ve esmer buğdayın karışımıyla elde edilen tıpkı murtua gibi Ermeni kültürüne ait  besleyici ve tok tutan yiyeceklerden bir tanesi. Ayrıca Van gezilecek yerleri anlatırken de bahsettiğim gibi alabalık ve inci kefalinin tadına bakmanızı da öneririm.

Doğu Anadolu’da olduğunuzu unutmayın, her şehirde yiyebileceğiniz döneri burada bambaşka bir lezzetle bulacaksınız. Şehir merkezinde çok sayıda dönerci, pideci, kebapçı bulabilirsiniz.

Konaklama Önerileri

Şehir merkezinde kalabileceğiniz güzel temiz oteller mevcut. Maraş Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi otel bulma açısından hiç sıkıntı çekmeyeceğiniz bir bölge. Lüks ve rahatlık önceliğiniz ise Elite World Van Otel veya Büyük Urartu Hotel seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.

Bu otellerin yanı sıra kamuya ait misafirhanelerde de kalabilirsiniz. Misafirhaneler  de genelde şehir merkezinde oluyorlar ve kamu hizmetinde olduğu için temizlik konusunda sorun yaşanmıyor. Yine de gidip kalacağınız yeri kurumların internet sitelerinden araştırarak daha iyi fikir edinebilirsiniz. Benim kaldığım misafirhane oldukça temizdi ve merkeze yürüme mesafesindeydi.

Van Gece Hayatı

Van şehir merkezinde, Kazım Karabekir Caddesi’nde sıralanan çok sayıda kafe bar var. Günlük gezi rotanızı dilediğiniz şekilde tamamladıktan sonra burada gece ne yapılır ki diye düşünüp, erkenden yatmaya giderseniz belki şehri tam olarak yaşayamazsınız. Birçok kaliteli mekan ile hizmet sunan Van gece hayatının tadını çıkarın. Bir şehirde üniversite olması oranın havasını epey değiştiriyor inanın.

Gençlere hitap edebilecek Club Curcuna, Arjantin Cafe Bar, Niçe Kafe Bar, Yeni Eski Kafe Bar kalitesiyle dikkat çeken mekanlardan birkaçı. Gezilecek yerlerde de bahsettiğim Edremit sahilinde yer alan Mir’o Mara Butik Otel‘de Van Gölü manzarası eşliğinde çok keyifli saatler geçirebilirsiniz.

Pratik İpuçları

Doğu Ekspresi kadar popülerliğe kavuşmasa da Van Gölü Ekspresi ile yolculuk etmek gezinize ayrı bir keyif katacak.

Trenle gelirseniz Tatvan’dan Van’a feribotla geçme imkanı bulacaksınız, kesinlikle değerlendirilmeli.

Komşu ülke olması nedeniyle Van’da yerli turistlerden çok İranlılara rastlayabilirsiniz.

Van’ın meşhur yemeği diye bir şey söylemek mümkün değil. Fakat et yemekleri diğer şehirlere kıyasla çok daha lezzetli. İlla yöreye has yemek isterseniz inci kefalini deneyebilirsiniz.

Van’da hiç beklenmedik şekilde hareketli bir gece hayatı var. Van Gece Hayatı başlığı altında yazdığım yerlerde eğlenceye zaman ayırın.

Zaman konusunda sorununuz yoksa Van civarındaki Nemrut, Hasankeyf gibi yerleri de görmenizi öneririm.

Eğer 2 gece 3 günlük bir seyahat planlarsanız rahatça gezebilirsiniz. Daha kısa bir gezi planlarsanız ilginizi en çok çeken yerleri tercih edin.

Van’a özel aracınızla gelmeyecekseniz bile burada araç kiralamak zaman yönetimi ve görebileceğiniz yerleri rahatça gezmeniz açısından çok işinize yarayacak.

Yapmadan Dönmeyin

Güne Van Kahvaltısıyla başlamadan,

Van Gölü’nde deniz bisikletiyle gezinti yapmadan,

Hangi mevsimde giderseniz gidin şelalelerin sunduğu görsel şölene şahit olmadan,

Gezilecek yerlerin mümkünse her birini görmeden,

Van Kalesi’nde, Edremit Sahilinde gün batımını seyretmeden,

Flamingoların ve Van kedilerinin şirinliğine kapılmadan,

Vaktiniz varsa Van’dan 4 saatlik minibüs yolculuğuyla Ağrı Doğubeyazıt’a geçerek, İshakpaşa Sarayı ve Ahmet Hani Türbesi’ni rotanıza eklemeden dönmeyin!