Süleymaniye Camii

Süleymaniye Camii

Gezilecek Yerler Eki 21, 2022 Yorum Yok

Tarihi yarımadada bir camiden daha fazlası

Süleymaniye camii hakkında bilgi vermeden önce İstanbul’da gezilecek yerler listesi hazırlamak istediğimizde hepimizin aklına gelen ilk rotasyon hiç şüphesiz tarihi yarımada… Çeşitli dönemlerde inşa edilmiş birbirinden görkemli camileri, Ermeni,Rum vb. çeşitli kültürlerin etkisini görebildiğimiz sokakları, evleri, kiliseleri, sinagogları ile tarihi yarımada hem yerli hem de yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmekte. Tarihi yarımadanın içinde yer alan Süleymaniye Cami ve külliyesi klasik Osmanlı mimarisinin hayran bırakan örneklerinden biri. Kuruluş hikayesi, kuruluş evreleri, cami dışında yer alan han, hamam, aşevi, Süleymaniye medresesi, kütüphane vb. bölümleriyle kocaman bir Süleymaniye külliyesini oluşturuyor. Mimar Sinan’ın 85 yaşındaki kalfalık eseri- bir camiden daha fazlası- 7 senede inşası biten İstanbul Süleymaniye‘ye daha detaylı bakalım mı?

Mimar Sinan, burayı inşa ettikten sonra “kıyamete kadar yıkılmayacak burası” diyor; gerçekten de öylesine bir teknoloji ile inşa edilmiş ki, akıllara durgunluk veriyor eser. 500 yıl boyunca onlarca deprem ve artçı görmesine rağmen en ufak bir çatlak dahi oluşmadan nasıl bugünlere kadar geliyor insanın aklı ermiyor.

Süleymaniye camisi kaç minareli?  Toplam 4 minaresi var.

Mimaride zamansız bir dokunuş…

Havanın açık olduğu bir günde Süleymaniye Camii‘ye yolunuz düşerse dikkatinizi çekecek olan ilk şey görkemli duruşu. Parlak bir gökyüzüne eşsiz İstanbul manzarasının eşlik ettiği Süleymaniye  Camisi İstanbul’u İstanbul yapan örneklerden sadece biri. Süleymaniye Camii 7 yıllık bir inşa süresine sahip ( 1550-1557). Bu yedi yıllık süre içinde çeşitli inşaat süreçlerinden geçen Süleymaniye Cami’yi büyük usta Mimar Sinan çoğu kaynaktaki bilgiye göre caminin kalfalık eseri olduğunu belirtmekte. Süleymaniye Camisi inşa edilirken Mimar Sinan’ın titiz çalışmaları ise mimari tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Süleymaniye camii planı aşağıda detaylandırılmıştır.

Mimar Sinan‘ın kalfalık eserim diye tanımladığı İstanbul Süleymaniye her bir köşesiyle bizlere tarihi bir mesaj veriyor. Örneğin; camiinin dört minareye sahip olması Kanuni Sultan Süleyman’ın, İstanbul’un Fethi’nden sonraki dördüncü padişah olduğunu simgelerken minarelerde yer alan toplam 10 şerefe ise Kanuni’nin Osmanlı İmparatorluğunun onuncu padişahı olduğunu simgelemekte.

Süleymaniye Camiyi oluşturan her bir parçayı ayrı ayrı incelersek eğer çeşitli kültürlerin de katkısı olduğunu görebilmemiz mümkün. Caminin büyük kubbesinin çapı 53 m. yüksekliğinde, çapı ise 27,5 m.dir. Camiyi destekleyen 4 sütun ise farklı coğrafyalardan getirilmiş. Kubbelerden biri Lübnan Bekaa Vadisi’ndeki Baalbek Tapınağı‘ndan getirilken diğeri ise Mısır‘ın İskenderiye şehrinden getirilmiş. Geri kalan sütunlar ise Vefa semti ve Topkapı Sarayı’ndan getirilmiş.

Süleymaniye Caminin bahçesine geldiğinizde Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan’ın türbeleri yanında ilginç bir ayrıntı da mevcut. Hacer-ül Esved taşından kopan parçalardan biri de külliyenin bahçesinde yer almakta. Külliye hakkındaki bu bilgi pek fazla bilinmemekte.

  Süleymaniye Camii Nerede? Süleymaniye nerede?

 Süleymaniye Camii Nerede? Süleymaniye Camii tarihi yarımadanın Fatih semtinin caminin adını verdiği Süleymaniye Mahallesi içinde yer almaktadır. Tarihi yarımadanın Topkapı Sarayı, Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç’i gören en yüksek tepesine inşa edilen Süleymaniye Camii ve Süleymaniye Külliyesi Fatih Külliyesi‘nden sonra gelen en büyük ikinci Osmanlı külliyesidir.

Adres: Süleymaniye Mahallesi, Profesör Sıddık Sami Onar Caddesi, No:1, 34116 Fatih/İSTANBUL

Süleymaniye Camii Nasıl Gidilir?

İstanbul Süleymaniye Camii Nasıl Gidilir ? Anadolu Yakası’ndan gelecekseniz Marmaray’a binip Yenikapı durağında indikten sonra Yenikapı- Hacıosman metrosuna aktarma yapıp Vezneciler-İstanbul Üniversitesi durağında inmeniz gerekiyor. Daha sonra Beyazıt Sahaflar Çarşısı ve Kapalıçarşı Beyazıt Kapısı arasındaki çarşıdan geçerek camiye ulaşabilirsiniz.

Diğer bir yöntem de yine Avrupa Yakası’ndan gelecek iseniz  Kabataş- Bağcılar Tramvay hattını kullanabilirsiniz. Tramvayın Laleli- İstanbul Üniversitesi durağında inmeniz gerek. Daha sonra ise Kapalıçarşı Beyazıt Kapısı ve Beyazıt Sahaflar Çarşısı arasında bulunan çarşının bitiminde İstanbul Süleymaniye Cami‘nin görkemli duruşu sizi selamlayacak.

Kendi aracınızla gelirken de Galata Köprüsü yönünden gelirken sağdan çıkış yaparak İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin önündeki ışıklardan sola dönerek yokuşu takip edin.

Otobüsle de Süleymaniye Cami durağından geçen 48T no’lu otobüsler Taksim’den kalkıyor.

Süleymaniye Camii Hikayesi – Süleymaniye Camii Sırları

Süleymaniye camii içi insanda en çok merak uyandırın bölüm belki de. Çünkü yüzıllardır söylenen hikayeler, efsaneler herkesin diline pelesenk olmuş ve nedir Süleymaniye Camii sırları diye de kafalarda soru işareti de bırakmıyor değil. Aşağıda sıraladığımız maddeler yetiyor da artıyor bile, inanılmaz bir zeka ile hazırlanmış ve en ince detayına kadar düşünülmüş bir plan insanın dudağını uçuklatıyor ve “vay be” dedirtiyor…

İstanbul Süleymaniye hem klasik Osmanlı mimarisinin hem de Mimar Sinan’ın mimarlık dehasını gösterdiği tarihi bir yapıt. Bununla birlikte Mimar Sinan Süleymaniye Camii inşa edilirken tarihi bir takım belgelerden edindiğimiz bilgiler caminin inşasının ne kadar titizlikle hazırlandığını göstermekte. En meşhuru ise Mimar Sinan‘ın caminin akustiğini düzenlerken yapmış olduğu çalışmalardan biri ilginç bir hikayeyle günümüze kadar gelmiştir. Hikayeye göre Mimar Sinan caminin akustiği konusunda çok çaba harcar. Bunun sonucunda da cami inşaatının bitimi her geçen gün uzamaktadır. Ustanın başarısını kıskanan bazı kişiler dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman‘a Mimar Sinan‘ın keyfine baktığını bununla birlikte caminin içinde nargile içtiğini söylerler. Gelen bu haberin üstüne Kanuni hemen camiye gidip Mimar Sinan‘la görüşmek ister. Mimar Sinan’ı camide nargile içerken gördüğünde ise daha da çok sinirlenir. Mimar Sinan içtiği nargilenin içinde tütün bulunmadığını, yalnızca suyun fokurdama sesinin cami içinde nasıl yankılandığını ölçmek için böyle bir çalışma yaptığını söyler.

Diğer bir teknik durumsa ise içerideki sesin her yere eşit şekilde yayılmasını istediği için Anadolu’nun farklı yerlerinden 65 adet de turşu küpü getirtmiş.Bunları ağızları dışarıya gelecek şekilde kubbenin eteklerine dizdirtmiş.

Koridoru inşa ettikten sonra elektrik de olmadığı için 275 tane dev kandille camiyi aydınlatıyormuş.

Herhangi bir cam ya da kapıdan çıktığınızda Allah kelimesinin, onun katlarının, kubbe ve minarelerde Pi sayısının ve 23 derecelik açının olduğunu görebilirsiniz.

Caminin inşa sürecinde geçen bir önemli diğer olay ise caminin Cevher Minaresi ( cevahir minaresi) adıyla bildiğimiz köşesiyle ilgili. Mimar Sinan Süleymaniye Caminin inşaatının durdurulduğuna dair bilgi alan İran Şahı Tahmasp Han, caminin inşaatı için  içi değerli taşlarla ve mücevherle dolu bir kutu ve yüklü bir kervanı İstanbul sefiri ile Kanuni’ye gönderir. Aslında caminin inşasının durdurulmasının esas sebebi caminin temelinin oturması için sürenin beklenmesiydi. Öyle ki İran şahının kıymetli taşları gönderdiği sırada Mimar Sinan’ın temel için hesapladığı bekleme süresi dolmuş, çalışmalara başlanmıştı. İran şahı, kıymetli mücevher ve taşların yanında gönderdiği bir mektupla, Kanuni‘ye caminin inşası için yardımda bulunmak istediğini açıklamış. Bununla birlikte mektubun üslubunda ise kendi gücünü, kuvvetini övmeye çalıştığını görmekteyiz. Mektubu okuduktan sonra çok sinirlenen Kanuni Sultan Süleyman, şahın gönderdiği malların bir kısmını elçiye bahşiş olarak dağıtıp, mücevher dolu kutuyu Mimar Sinan’a vererek mücevherin tamamının caminin temelinde kullanılmasını emretmiş. Duyduklarına çok şaşıran İstanbul sefiri ise aldığı bu bilgi ile Revan’a geri dönmüş. Günümüzde Cevher minaresi adıyla bilinen bu minare caminin doğusunda kalan minaredir.

Sinan, caminin belli yerlerine o yerle ilgili olan ayetleri saklamış.

Süleymaniye Camii

Mimar Sinan’ın kalfalık eseri Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi

Süleymaniye Camii özellikleri

Öncelikle şunu belirtelim ki İstanbul Süleymaniye Cami, külliye içerisindeki yapılardan birisidir. Kütüphane, medrese, hamam gibi yapılardan da diğerleridir. Yani Süleymaniye Külliyesi kocaman bir arazi üzerinde bulunur.

Mimar Sinan Süleymaniye Cami‘nin avizelerinden bazılarında deve kuşu yumurtaları bulunmaktadır. Bunun sebebi ise Mimar Sinan‘ın camiyi böcek, akrep ve diğer haşerelere karşı koruma çalışmasından kaynaklanmakta. Deve kuşu yumurtasını sevmeyen akrep, böcek ve diğer haşereler hızlıca camiden uzaklaşırmış. Zaman içinde kırılan ve çalınan yumurtalar olsa da hala ilk günkü gibi duran deve kuşu yumurtalarını da görmek mümkün.

Osmanlı tarihinde yazılan pek çok fermanın mürekkebinin üretildiği yer olarak Süleymaniye Camii bilinmekte. Mimar Sinan caminin aydınlatılmasında kullanılan kandillerin çıkardığı isin ve dumanın bir odada toplanmasını sağlayacak hava akımına göre camiyi inşa etmiş. İsten üretilen mürekkebin normal mürekkebe göre daha dayanıklı olduğunun bilinmesi ile çok sayıda ferman bu isten elde edilen mürekkep ile kaleme alınmış. Tüm isin bir is odasında toplanması sağlanmış. İs odasından dışarıya açılan pencereye bakıldığında da Allah ve Muhammed yazıları görülebilir.

Caminin inşaatındaki her ölçü ebcet hesabı dikkate alınarak yapılmış.

Süleymaniye Camii içinde yer alan 65 küp caminin akustiğinin sağlanmasında en büyük görevi üstlenmekte. Bu küpler sayesinde cami içinde mikrofon vb. teknolojik aletler olmadan ses her yana yayılmakta.

Süleymaniye Camide dikkat çeken bir diğer unsur ise mihrap duvarlarındaki pencerelerde yer alan gösterişli vitraylar. Caminin ana kubbesinin ortasında yazan Nur Suresi ve mihrabın iki tarafındaki pencerelerdeki vitraylarda yazan Fetih Suresi, caminin hattatı Hasan Çelebi’nin ne kadar titizlikle çalıştığının en büyük kanıtı.

Süleymaniye camii defnedilen kişiler ile de ilgili bilgi verelim kısaca. Osmanlı Devleti’nde büyük hizmetler yapmış Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, Mimar Sinan gibi kişilerin kabri de buradadır.

Süleymaniye Külliyesi

Süleymaniye Cami, içerisinde yer aldığı Süleymaniye Külliyesi ile keşfedilmesi gereken birçok noktayı içinde barındırıyor. Süleymaniye Külliyesi içinde yer alan hamam, çarşılar, türbeler, medreseler, darüşşifa, bimarhana, tabhane gibi mekanlar ile dönemin sosyal yaşantısı hakkında bizlere önemli bilgiler vermekte.  Külliyenin içinde Sıbyan Mektebi, Tıp Medresesi, Evvel Medresesi, Sani Medresesi gibi çok sayıda eğitim kurumu yer almaktadır. Bununla birlikte hastaların tedavi edildiği darüşşifa ve özellikle akıl hastalarının tedavisi için kullanılan timarhane gibi kurumlar da külliyenin bir parçasıdır. Camiyi gezdikten sonra çevresinde yer alan bu kısımları Süleymaniye gezilecek yerler listenize mutlaka almalısınız.

Süleymaniye Ayrancı Sokak

Süleymaniye Cami ve Süleymaniye Külliyesi ile birlikte eski İstanbul havasını tekrar solumak,  180 yıllık geçmişi olan Süleymaniye Ayrancı Sokağı‘nı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Süleymaniye‘den Haliç‘e inerken karşınıza çıkacak olan Ayrancı Sokak sıra sıra eski Osmanlı evlerini görebileceğiniz farklı bir yer. Ayrancı Sokağı 1998’te Fazıl Bilginoğlu tarafından restore edilmiş. Tarihi ruha sadık kalınarak restore edilen sokağın içindeki Cafe Haliç sokağın ruhunu tam anlamıyla yansıtan bir yer.

Süleymaniye Lezzetleri

Süleymaniye ve çevresinde yer alan çok sayıda restoran ve kafeler eşsiz manzarasıyla adeta sizi zamanda tarihi bir yolculuğa çıkartıyor. Gelin birlikte bu yerleri keşfedip İstanbul gezilecek yerler listemize ekleyelim:

1. Dar-üz Ziyafe Restaurant

Süleymaniye Caminin inşasında çalışacak 3000 kişinin yemek ihtiyacını karşılamak amacıyla caminin inşasından bir sene önce yapılan Darüzziyafe Süleymaniye günümüzde restaurant olarak hizmet vermekte. İçeriye adım attığınızda dönemin tarihi dokusunu hissetmemeniz mümkün değil. Uzun bir süre boyunca Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet veren mekanda büyük bir avlu ve bu avlunun içinde yer alan 500 yıllık çınar ağacı ilk ilgiyi üstüne çekiyor. Restoranın girişindeki döneminde buzdolabı görevini gören mermer blok ve mısır, buğday vb. ürünlerin kabuklarının ayıklanmasında kullanılan dibek taşı mekanın orijinal dokusuna sadık kalındığının en büyük göstergesi. Restoranın dikkat çeken bir diğer köşesi ise Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan‘ın resimlerinin olduğu oda. Eskiden bu odadaki servis penceresinden ihtiyacı olan kişilere yemek verilirmiş. Pencerenin en büyük özelliği ise veren kişinin sadece elinin gözükmesi.

Adres: Hoca Gıyasettin Mahallesi, Şifahane Sokak, No:6, Fatih/İSTANBUL

2. Kurufasulyeci Erzincanlı Ali Baba

Süleymaniye ve çevresinde uygun fiyatlı ve bir o kadar lezzetli bir yemek yemek isterseniz Kurufasülyeci Erzincanlı Ali Baba doğru adres. Caminin tam karşısında yer alan mekan 1924’ten beri aynı mekan ve aynı lezzette hizmet vermekte. Erzincan’ın yöresel lezzetlerinden biri olan dermason fasulyesini bakır kazanlarda pişirip, kömür ateşinde dinlendirdikleri mekanın müdavimleri arasında Zülfü Livaneli, Kıraç gibi çok sayıda ünlü yer almakta.

Adres: Süleymaniye Mahallesi, Profesör Sıddık Sami Onar Caddesi, No:7 Fatih/İSTANBUL

3. Kubbe-i Aşk

Süleymaniye ve Galata… Tarihi yarımadanın  incisini bir arada görebileceğiniz bir yer hayal edin. Kubbe-i Aşk işte size bu eşsiz İstanbul manzarasını sağlayan bir mekan. Otantik bir dekorasyona sahip olan mekanda özellikle terasta oturup kahvenizi yudumlarken zamanda bir yolculuğa çıkabilirsiniz.  Gündüz ve gece apayrı manzaraya sahip olan bu mekan tarihi yarımadanın eşsiz manzarasını size sunmakta.

Adres: Süleymaniye Mahallesi, Fetva Yokuşu, Güneş Han, No:3, Fatih/İSTANBUL

Yorum Yok

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir