Yılın yorgunluğunu Akdeniz’in parlak sularında, gürültüden ve kalabalıktan uzak atmak isteyenlerin tercihi Adrasan ile huzurlu bir tatile hazır mısınız? Sakinliği ve doğasıyla büyüleyen Adrasan Koyu aynı zamanda Türkiye’nin en güney ucu! Yazımızda Antalya Adrasan Koyu gezilecek yerler ile ilgili tüm detaylara ulaşabilirsiniz.
Adrasan Koyu
Ruhunuza iyi gelecek bir Akdeniz kaçamağı : Adrasan Koyu ve Adrasan Plajı. Niye mi bu kadar spiritüel girdim olaya? Açıkçası hak ediyor da ondan; sessiz, sakin, dingin bir koy Adrasan koyu. Her telden çalıyor. Mavisi, yeşili, kumu, kumsalı, denizi, çakılı her şeyiyle bir bütün oluşturuyor ve Akdeniz armonisinde kendisine bir yer buluyor…Detaylarıyla cezbediyor, böylesi yekpare ahengin ruhunuza iyi gelmemesi mümkün değil ki
Antalya Adrasan Gezilecek Yerler yazımıza öncelikle Adrasan isminin nereden geldiği ile başlayalım. Adrasan ne demek? Adrasan, köken olarak Rumca’dır ve “belde” anlamındadır. Hellenistik döneme ait kalıntılara rastlanan Adrasan yani şimdiki adıyla Çavuşköy sit alanı olarak ilan edilmiş ve çivi bile çakılmıyor. Kumsala kadar çam ormanlarının arasında, çakıl bir kumsalda kafa dinleme tatili arayanların tatil adresi Antalya Adrasan olmalı. Adrasan tatil açısından bakıldığında kafa dinlemelik dedik, çünkü ne eğlenecek bar var, ne de gürültülü müzik yapan bir restoran ya da kafe.
Adrasan Antalya, Türkiye’nin en güney ucu sayılır. Burada bol bol denize girip güneşlenebilir, 2 dağın arasında bulunan koyda kitap okuyarak şezlongunuzda ruhunuzu, beyninizi dinlendirebilir ve evinize “yepyeni siz” olarak dönebilirsiniz. Tabi ki, tatil anlayışı sessizlik, sakinlik olanlar için geçerli bu.
Adrasan Koyu – Adrasan nerede?
Adrasan koyu nerede? Antalya adrasan arası kaç km? Antalya’ya 75 km uzaklıkta bulunan Adrasan, Beydağları’nın yemyeşil yamaçlarına dayanmış bir koy ve etrafındaki bölgeden oluşuyor. Adrasan nereye bağlı? Adrasan, Kumluca’ya bağlı.
Adrasan Koyu – Adrasan’a nasıl gidilir?
Araçla geliyorsanız, Antalya-Kumluca yolunu takip ederek, Adrasan sapağına girdikten sonra oldukça dar bir yoldan 10 km daha giderek Adrasan’a ulaşabilirsiniz.
Otobüs ile geliyorsanız otogardan 16:00’da kalkan araçla direkt Adrasan’a gelebilirsiniz.
Uçak ile geliyorsanız Antalya Havalimanı’ndan Kemer’e ya da Adrasan’a servislerle gelebilirsiniz.
Adrasan Koyu’nda gezilecek birbirinden güzel yerlerin listesine geçmeden önce Birhayalinpeşinde’nin hazırladığı Adrasan Vlog’u ile minik bir tur yapmaya ne dersiniz ?
Adrasan Koyu – Adrasan Gezilecek Yerler
1. Adrasan Koyu (Adrasan Plajı)
Antalya Adrasan koyu, 2 km uzunluğundaki sahil ve çakıl bir plajdan oluşuyor. Adrasan denizi nasıl diye sorarsanız sığ ve çocuklar için ideal, sağ ve sol tarafındaki yüksek dağların tam da ortasında olduğu için sakin ve rüzgarsız. Tam kafa dinlemelik. Tekne turlarına katılabilir, Adrasan Koyu’ndan Suluada, Ceneviz koyu ve Sazak koyunu da görebilirsiniz. Bir de ilginç bir şey paylaşmadan da edemeyiz;
Adrasan koyları nedir diye sorarsanız tek 1 plajdan bahsedebiliriz ama Ceneviz koyu Adrasan’da sadece Adrasan plajı var ama civarda birçok plaj ya da koy var. Onların ne olduğu okuman isterseniz de yazının en altındaki linke tıklayabilirsiniz. Adrasan plajı nasıl diye sorarsanız çakıl bir plaja sahip, bizce mutlaka bir plaj ayakkabısı yanınızda bulundurun.
Gece, Adrasan sahili’nde yürüyebilir, cafe ve restoranlarda oturabilir, koyun sessiz sakin telaşsız halinin tadını çıkarabilirsiniz.
Adrasan gece hayatı açısından zayıf. Sahil kenarında sıralanmış mekanlar genellikle restoran ve kafeler. Bar, disko, müzik yok. Geceleyin yıldızlara bakayım, gökyüzündeki yıldızları izleyeyim, kafa dinleyeyim amaçlı geldiyseniz o zaman gece hayatı tam sizlik.
Adrasan’da ne yenir diye sorarsanız kuşkusuz ilk seçenek balık olmalı. Sonrasında vişneli ekmek kadayıfı, tulum peyniri, portakal balı, deniz ürünleri tatmanız gereken lezzetler arasında. Aşağıdaki maddelerde de geçirdiğimiz Şelale Restoran Adrasan’a yakınlığı nedeniyle tercih edilebilir ama Adrasan koyu için sorarsanız, sahildeki restoran ve kafelerde balık dışında yöreye has otlarla pişirilmiş sebze yemeği, et kızartma gibi seçeneklerden de faydalanabilirsiniz.
2. Adrasan Gelidonya Feneri
Likya Yolu’nda yürüyenlerin uğrak noktası Gelidonya Feneri’ne Adrasan’a gelmişken gitmemek olmaz. Tabi ki oraya ulaşmak için biraz cesaret ve tabana kuvvet de gerekiyor. Gelidonya fenerine nasıl gidilir?
Karaöz Antalya sahilinden aracınızla yarım saat kadar gittikten sonra (bir kısmı asfalt ve sonrasında toprak taşlık bir yol) durmanız ve aracınızı sağa park edip yürüyerek gitmeniz gerekiyor. yani 9 km’lik yolun 7 km’sini aracınızla gidebilirsiniz. Son 2 km’yi yürümek zorundasınız. Yürüyüş ve fenere ulaşma o noktadan sonra yarım saat kadar sürüyor. Ulaştıktan sonra yapacağınız en iyi şey günü burada batırmak. Harika bir manzaraya sahip Gelidonya Feneri Antalya yönünde giderken karşımıza otostop çeken Likya Yolu yürüyenleri çıktı. Aracımızda zaten yer yoktu ama olsaydı da “e madem Likya Yolu’nu yürüyorsunuz, hakkını verin!” diyerek yolumuza devam ederdik! Bu arada, yok ben Antalya Gelidonya Feneri’ne kadar gidemem, ama oraya giden Kumluca Karaöz sahilinden birkaç km gidip dönerim derseniz o giden yolda sağda şöyle manzaralar görebilirsiniz. Hepsi birbirinden nefis, yüzülecek onlarca nokta da cabası. Likya Yolu Gelidonya Feneri’ni mola nokta olarak belirlediğine göre, Adrasan seyahatinde olmasa da birkaç günlük Likya Yolu yürüyüşünüzde burasını, bu manzarası görüp, hikayesini de mutlaka dinlemelisiniz. Hikaye mi? O da ne? İşte o zaman sizi şuraya buyur edelim:
Gelidonya Burnu, ters akıntılardan dolayı Antalya körfezi’nin en tehlikeli yeri. Antik dönemde yüzlerce gemi burada batmış ve de burası resmen sualtı mezarlığına dönüşmüş. 1960’ta buradaki ilk bilimsel sualtı araştırması yapılmış. M.Ö. 15.yy’a ait gemi kalıntıları da incelenmiş ve Bodrum’daki sualtı müzesine taşınmış. Antik Likya Yolu’nun geçtiği fenerin önü
Çam ve adaçayı kokuları arasında Akdeniz güneşiyle yıkanan Gelidonya Feneri manzarası, iddia ediyoruz, Türkiye’nin en etkileyici en güzel manzaralı deniz feneri.
3. Karaöz Korsan Koyu ve Karaöz Papaz Koyu
Korsan koyu nerede? Gelidonya Feneri’ne giden patika taşlık yolda aracımızı sağa çekip bırakmadan önceki son 1 km’de sağda bir cennet var, kimselere söylemeyin. Korsan koyuna nasıl gidilir diye sorarsanız, Gelidonya Fenerine giderken sağda, dönüşte ise solda diyebiliriz. Burası gizli gerçekten de, biz gittiğimizde 1 turist çift gördük, kamp yapıyor ve denizin tadını çıkarıyolardı. Koyun biraz yukarıda bakan tepelik kısmında dumanlı Beydağlarına karşı çadırınızı kurabilir, atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Karaöz’ün Gelidonya feneri tarafındaki koydur.
Papaz koyu, Karaöz’e bağlı bir koy olup burası da Korsan koyu gibi çok güzel. Burada kamp tatili de yapabilirsiniz. Karaöz’ün diğer tarafında koydur burası.
4. Karaöz sahili
Adrasan’dan yola çıkıp Gelidonya Feneri’ne gitmeden önce buraya da gelebilirsiniz. Mayıs ayından gidince yapacak pek bir şey bulamadık, sadece yola çıkmadan karnımız biraz aç olduğu için buradaki bir tesiste durduk, yeme yedik. Ama yazın burada denize girebilir, güneşlenebilirsiniz. Denizi aşırı dalgalıydı yalnız, genel olarak Antalya’nın denizi için dalgalı diyebiliriz zaten ama dalgasız yerleri de var elbette. Denizin ilk girişinde çok fazla kayalık var, o açıdan da sorunlu. Korsan koyu ya da papaz koyunu şiddetle tavsiye ederiz bu nedenle.
5. Kumluca Adrasan
Adrasan Kumluca’ya bağlı bir köy. Buraya kadar gelmişken Kumluca sahili ve Kumluca merkezi de gezmek isteyebilirsiniz. Biz gündüz vakti Kumluca sahiline gidelim dedik, şimdiden söyleyelim bir şey bulamadık. Daha doğrusu sahil tarafında terk edilmiş ahşap villalar (ya da prefabrik mi desek acaba!), in cin top oynamayan sokaklar ve bomboş bakkal dükkanları gördük. Kumluca ya yazlıklar bölgesi olduğu için böyle, (ki daha yaz sezonu açılmadığından da olabilir) ya da Ramazan’ın ilk günü olduğu için ama genel anlamda sahili de çok kötüydü. O evlerin önünden asla denize girmezsiniz. Merkezine gitmeye gerek yok ama gelmişken gideyim derseniz de biz mani olmayalım, yarım saatlik bir mesafe zaten Adrasan’a.
6. Antalya Çıralı
Yanartaş Çıralı nerede? Yanartaş Olimpos ile yan yana bulunan, kara yoluyla gittiğinizde bayağı dolaşarak ulaşılan Çıralı köyüne giderek Yanartaş Dağı’na çıkıp taşın içinde çıkan sönmeyen ateşi görebilir, mitolojiye konu olmuş efsanesini dinleyebilirsiniz. Aşırı turistik bir yer olan Çıralı’da konaklayabileceğiniz pansiyonlar da mevcut. Çıralı pansiyon açısından zengin olduğu için direkt buraya gelip konaklayan yerli yabancı birçok turist de görebilirsiniz. Çıralı sahilinde Çıralı otelleri olarak Kimera Lounge Hotel, Çıralı Hera Hotel tavsiyelerimiz arasındadır.
Bir de buraların müdavimleri Çıralı mı Adrasan mı diye soruyormuş. Çıralı plajı nasıl? Hemen bu konuya da açıklık getirelim. Adrasan, “plaj ve deniz bana yeter, kafa dinleyeyim” diyenlerin gittiği, gece hayatı diye bir şeyin olmadığı, sessiz sakin bir koy. Çıralı ise, daha hareketli, yabancı turistlerin daha yoğun olduğu, Yanartaş’ın da etkisiyle daha turistik bir koy. Hem denizi var, hem daha hareketli hem de daha kalabalık ve turistik. Bir de mitolojik bir tarihi var. Adrasan Koyu’na yakın mesafede bulunan Çıralı’ya kısa bir yürüyüşle bile ulaşabilirsiniz. Akabinde, asıl hedef Yanartaş’a çıkmak ve efsanesini dinlemek. Size tavsiyemiz buraya akşam üzeri mesela yazın 18:00 gibi gelin, çıkmanız yaklaşık yarım saati buluyor. Dar ve eğimli bir yokuşu taş merdivenleri çıkarak tırmanıyorsunuz. Yaşlı, genç demeden onlarca turist kafilesine rastlamanız mümkün buraya çıkan. Yanartaş’ın zirvesine çıkınca biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, hatta mangal yapanları görürseniz sakın kavga etmeyin. Siz gidince yine devam ediyorlar. Maalesef “Türkiye gerçeği” diyerek uzaklaşabilirsiniz. Bu arada koskoca çam ormanlarının içinde gelip de zirveye ulaşmanın mutluluğunun tadını çıkarın. Anı fotoğrafı da çektirmeyi ihmal etmeyin. 19:00 gibi işinizin bittiğini var sayarak aşağıya inmeye başlayabilirsiniz. Yani hava kararmadan işiniz bitsin aksi halde zorluk yaşayabilirsiniz. Önünüzü görmeden ineceğiniz yüzlerce basamak olması sizi de tedirgin etmez miydi?
Gelelim Yanartaş efsanesine. Efsane eski Yunan mitolojisine konu olmuştur. Yunan Mitolojisi’ne göre efsane şu şekildedir.
Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralına gönderir.Likya Kralı da zavallı genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile dövüşmeye gider. Chimera saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Anadolu’da binlerce yıldan beri anlatıla gelen ve Homeros’un bize bu şekilde aktardığı efsaneye göre hala yanan alevler, Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir. Bellerophontes’in zaferini kutlamak için Olympos’ta yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini yakarak Olympos kentine koşarlar. Böylece, daha sonraları değişik spor dallarının eklendiği ve birkaç gün süren Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneği gerçekleşmiş olur. Günümüzde yakılan “Olimpiyat Meşalesi” Chimera’nın sönmeyen ateşinin sembolik bir ifadesidir.
5. Olympos Antalya
Olympos, eğer batı Antalya gezisi yapıyorsanız mutlaka rotanıza almanız gereken bir yer ve mutlaka bir gününüzü de buraya ayırın. Olimpos gezilecek yerler listesi nedir derseniz plaj, ören yeri, ağaç evler ve gece hayatı olarak 4 parçada inceleyebiliriz. Birkaç saat geleyim göreyim derseniz çok az bir kısmını görmüş olursunuz. Çünkü burası sadece plajdan değil aynı zamanda bir ören yerinden de oluşuyor. Doğayla tarihin iç içe geçtiği, korunmuş özel bir yer. Olympos Antik Kenti’nde bolca terledikten sonra günün devamına denizi de katarsanız, keyifle bir gün geçirebilirsiniz. Bu arada Olimpos antik kentini müze kart ile gezebilirsiniz. Olimpos plaj giriş ücreti müze kart olmadan 10 TL. Ören yerinden geçerek gidilen plaj için öncesinde aracınızı bırakacağınız yerde de normal araba için 5 TL park ödemeniz gerekiyor. Buraya kadar yürüyerek geldiyseniz ya da sırt çantalıysanız sorun yok tabi.
Olimpos’ta ağaç evlerde konaklayabilir, öğrenci tarzı bir tatil ya da daha lüks bir kafa tatili de yapabilirsiniz. Günübirlik gelerek de burasını keşfeden çok. Burası sit alanı ilan edildiği için etrafında ev yok, her yer dağlık. Burası da Çıralı ve Adrasan gibi çok turistik bir yer. zaten Olimpos Yanartaş ile yan yana koy. Almanya, Belçika, Hollanda başta olmak üzere Avrupa’dan sayısız turist geliyor. Geçen sene malum sebeplerden dolayı azalmış olsa da, şu sıra yine gördüğümüz turist kafileleri yüzümüzü güldürdü.
Olimpos nerede? Olimpos Adrasan’a 10 km uzaklıkta, sahil tarafında bakir bir plajdır. Olimpos plajına gelirsek, taşlık bir plajı var ve hemen derinleşiyor. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüzü dere suya ulaşıyor ve kısmı aşırı soğuk. Diğer yerler gayet makul seviyede. Şezlong ve şemsiye yok. O yüzden başınız güneş geçmesin, kendinize dikkat edin. Adrasan olimpos arası sadece 10 m olduğu için mutlaka Adrasan ziyaretçileri gündüz olmasa da gece gezmesi için Olimpos’a gelmeliler.
6. Adrasan Kalesi
Türklerin Alanya’yı fethinden sonra Adrasan merkezli Iğdır ili kurulmuştur. Oğuzlar’ın Iğdır Boyu Üçok Kolu buraya yerleşmiştir. Adrasan Limanının kuzeyine Kız Kalesi ve Çakmak mahallesinin arkasına Oğlan kalesi yapılmış. Her 2’si de savunma amaçlı yapılmış kalelerdir Evliya Çelebi de burayı ziyarete gelmiş olup seyahatnamesinde Adrasan Kalesi’nden bahsetmektedir. Sidarus ise Adrasan Kalesi’nin 30 metre yukarısındadır. Sahilden yukarıya dar bir patikayı 1 km boyunca yürüyerek yolun bir noktasında sonra sağa yani dağın içine dar bir patikaya dönmeniz gerekiyor. Bu dar patikadan sonra işler zorlaşıyor. Adrasan kalesi, ulaşımı hayli zor ve bizim size tavsiyemiz kalabalık ve tecrübeli dağcı ya da trekkingci arkadaşlarınızla gelmeniz. Aksi halde yolun yarısında pes edip geri dönmeniz gerekebilir. Biz zirveye bayağı yaklaştığımız sırada havanın kararmasından ve yolda birkaç yılana rastlamış olmaktan dolayı -zaten yıkık da olan kaleyi- görmekten vazgeçip geri döndük.
Yukarı çıkarsanız, seyir terası olarak da vazife yapabilir konumdaki kaleyi görebilirsiniz.
7. Musa Dağı
Baş ve hörgüç kısmıyla çökmüş bir deveyi andıran Musa dağı, Olimpos ile Adrasan’ı birbirinden ayırır. Antik kalıntılarla dolu dağa 6-7 km gittikten sonra iyice dikleşen bir yol çıkmaya başlıyorsunuz. Likya yolu güzergahı olduğunu da söyleyelim. Tamamen korumasız durumda olan antik kalıntılara meraklı tarih severler, doğa severler, trekkingciler ve dağcılar için muazzam bir yer. Ulaşımı gerçekten zor. Yere gömülü birçok su sarnıcı da görebilirsiniz. Zirvesinde muazzam Adrasan fotoğrafları çekebilir; Çıralı, Kemer ve Antalya’ya kadar olan görüntüyü kadrajınıza alabilirsiniz.
8. Adrasan tekne turu
Adrasan’da tekne turlarında 2 fark rota mevcut. Birisinde Adrasan-Fener rotası çiziliyor: Antalya Suluada, Tatlısu ağzı, Amerikan koyu, Kumsal, Adrasan Feneri görülüyor. İkincisinde: Akseki Koyu, Aşk Mağarası, Çoban Limanı, Sazak Koyu, Ceneviz Koyu geziliyor.
Adrasan Tekne turları; Tekne turunda kaptan bize bu koylarının sularının şifalı olduğunu söyledi. Suluada’nın suyundan aç karnına içerseniz böbrek hastalıklarına iyi geldiği söylenirmiş. Böbrek taşı düşürmek isteyenler bu sudan içerse faydasını görürmüş.
9. Ulupınar
Adrasan-Kemer yolu üzerinde bulunan Ulupınar köyü, balık çiftlikleriyle ve balık restoranlarıyla ünlenmiş bir yer. Çıralı dönüşü buradaki restoranlarda takılabilir, doğal şelalelerin esintisiyle serinleyerek nefis taptaze balıkların tadına bakabilir, keyifli birkaç saatlik mola verebilirsiniz. Kemer Ulupınar’da size tavsiyemiz ise Şelale Restoran.
Adrasan Koyu – Konaklama Önerileri
Adrasan otelleri, Adrasan sahiline serpiştirilmiş durumda. Ama ben sahilde değil de biraz daha doğanın içinde kalacağım, ahşap evlerde konaklayacağım ve daha rahat edeceğim derseniz bizim de konakladığımız, Adrasan’daki tek balayı tesisi statüsündeki yer Club Sun Village. Adrasan bungalov evleri nerededir diye sorsanız biz Club Sun Village’ta deriz tek adres. Nefes alacak şekilde dizayn edilmiş, penceresinden elinizi uzattığınızda portakal ağacına uzanabildiğiniz, her detayı ince ince düşünülmüş, geniş balkonuyla Adrasan sahiline kadar uzanan manzarası ve doğayla iç içe tesisiyle bizden tam not aldı. Hem işletmesi çok nazik, hem de tesis kalitesi 10 numara. Balayı çiftlerine ve çocuklu ailelere de önerilir.
Diğer bir tavsiyemiz ise Adrasan Papirus Hotel. Doğayla başbaşa kalmak isteyenlerin adresi, otel Adrasan’da hem konfor hem de kalite arayan kitleye hitap ediyor.
Adrasan Koyu – Yapmadan Dönmeyin
Musa Dağı’na çıkmadan,
Eğer formdaysanız Adrasan Kalesi’ne çıkmadan,
Adrasan koyunda denize girmeden,
Olimpos’a gitmeden,
Olimpos Tahtalı teleferiğine binmeden dönmeyin
Yorum Yok