Kazdağları Gezilecek Yerler

Kazdağları Gezilecek Yerler

Gezilecek Yerler Eki 21, 2022 Yorum Yok

Çanakkale‘ye bağlı Kazdağları‘na geldiğinizde Milli Parkın içinde kendinizi fazla oksijenden ve şahane manzaradan kaybedebilir, oksijen çarpmasına uğrayabilir, başınız dönebilir ve bu doğa harikasından hiç dönmemek isteyebilirsiniz. Kazdağları Gezilecek Yerler listemizi sizler için hazırladık.

Kazdağları Gezilecek Yerler ve Kazdağları Köyleri

O yüzden size güzel bir rota çıkardık, bu rota üzerindeki yerlere tek tek giderek deneyimledik, Kaz Dağları gezisini Kazdağları Milli Parkı ve Kaz Dağları köyleri olarak 2’ye ayırdık. Milli parkı ve bazı yerleri tur kapsamında gezdik, kalan yerleri ise kendimiz gezdik, yedik, içtik, deneyimledik ve yazdık.

Kazdağları nerede için tıklayın

İşte bize göre Kazdağları gezilecek yerler:

1. Kaz Dağları Milli Parkı – (Şelaleler Turu – Sarıkız Zirve – Şahindere Kanyonu Turu)

Kazdağları Milli Parkı‘nı ancak Milli park kılavuzları eşliğinde  ya da Akçay’da Kazdağı tur ile günübirlik jeep safari turlaryla gezabilirsiniz. Biz, ilk etapta size şelaleler turunu yapmanızı tavsiye ederiz. Kazdağı tur  ile Sarıkız Zirve ve Şahindere Kanyonu turları da düzenleniyor. 1800 metre yükseliğe sahip Kazdağları 3 bölüme sahip: Babatepesi, Karataş Tepesi ve adını Sarıkız efsanesinden alan Sarıkız Tepesi. Oksijen bakımından İsviçre’den sonra dünyanın en zengin 2.yer olduğunu söyleşmiştik. Hal böyleyken, kendi kendinize burayı gezmenize izin verilmiyor. Ciddi şekilde önlemler arınmış ve korunuyor. Milli Park’ın içerisinde gezen çok sayıda yerli halktan insan da var. Belli yerlerinde hediyelik eşyalar ve otlar satan köylü teyzeler ve amcalar var içeride.

Doğal ve kültürel yapısı, yer altı ve yer üstü sularıyla, zengin bitki örtüsü ile, sahip olduğu canlı türleri ile bölgeye adeta hayat veriyor. Keşke daha çok kıymeti bilinse. Ülkemizin olduğu kadar dünyanın da nefes aldığı bir yer aslında burası. Kazdağı Milli Park giriş ücreti 15 TL‘dir.

*Kazdağı tur ile Şelaleler Turu yapmak isterseniz rota aynen şöyle oluyor:

İda dağ evlerinin de önünden geçen Kazdağı tur a ait Safari turu jeepleri sizi kapınızın önünden alıyor, zaten tam da bu yolun biraz ilerisinde Milli park girişi var. Bu yol öylesine dar ki aracınızla gitmeyi göze almazsınız, çok tehlikeli. Maceralı başlayan yolculukta tam da milli park girişinde araçlar duruyor. Burada da dağ yürüyüşü turu başlıyor. Sütüven şelalesini şırıl şırıl akana sesinde dinlenerek, Hasan Boğuldu Çayı’nda ve göletinde serinleyerek, Sarıkız hikayesini dinlerken hüzünlenerek ormanın derinliklerinde trekking yaparak zamanın nasıl geçtiğini pek anlamıyorsunuz. Yemyeşil doğayla masmavi şırıl şırıl akan kaynak suları adeta armoni içinde sizi büyülüyor. Yanınızda mutlaka tripod bulundurun ve uzun pozlama yapın. Manzara fotoğrafı için objektifinizi de yanınızda bulundurun. Doğa fotoğrafçıları için harika bir mekan.

Milli Park gezisi bittikten sonra Çamlıbel Köyüne gidiliyor. Tuncel Kurtiz mezarı ziyareti, Tahtakuşlar Köyü etnoğrafya müzesi ziyareti yapılıyor. Daha sonraysa karnınızı doyurmak için Doyran Köyü – Doğa Restorana gidiliyor. Buradan çıktıktan sonra Yeşilyurt Köyü‘ne gidiliyor. Yeşilyurt Köyü’nü ayrı bir zamanda gelmenizi tavsiye ederiz, çünkü 2 saatlik bir zamanda bu köyü keşfetmek imkansız. Daha sonra Adatepe Köyü sokaklarını keşfediyorsunuz. Zeus Altarı da buraya kadar gelmişken görülmeye değer yerlerinden ve hatta en popülerinden birisi olduğu için görülüyor ve tur da bu noktadaki gün batımından sonra bitiyor.

Bu rotanın içinde bulunan yerleri ve bulunmayan köyleri ve yerleri aşağıda gezme sırasını da belirterek anlatmaya çalıştık. Hem de Google haritalar’da da harita kaydettik, oraya da numaralandırma yaptık.

1.1. Hasanboğuldu Göleti

Kazdağları Milli Parkı içinde bulunan Hasanboğuldu Şelalesi ve Hasanboğuldu Gölü, buz gibi suyuyla insanı donduruyor ama sıcak bir yaz gününde ayağınızı mutlaka suya sokmalısınız.

Dediğimiz gibi Milli Parkı rehberlerle gezebiliyorsunuz ve sırasıyla içerideki her doğal oluşumun hikayesini anlatarak geziyorsunuz. Hasanboğuldu giriş ücreti 15 TL. Mili park içinde piknik yapmak yasak ama belli yerlerinde piknik masaları mangal aparatları bulunuyor. Hasanboğuldu kahvaltı seçenekleri dahilinde yakınlarda bulunan gözleme evi ya da kır lokantası tercih edilebilir.

Kazdağları Gezilecek Yerler

Hasanboğuldu’ya giderken pırıl pırıl akan dereyi seyredebilir, trekking keyfinin tadını çıkarabilir, oksijenle adeta dans edebilirsiniz. Yolu biraz zor sayılır ve özellikle kayaların üzerinde yürürken dikkat edin. Onun dışında hedefe vardığınızda keyfini çıkarabilirsiniz.

Geniş gölete vardığınızda onca yola değdi diyeceksiniz, turkuvaz renkteki berrak suya atlayıp çıkanları gördüğünüzde şaşırmayın. Evet, bunu siz de yapabilirsiniz!

1.2. Sütüven Şelalesi

Sarıkız yaylasında yolculuğuna başlayıp Kızılkeçili Çayı üzerinde akarak devam eden şelale, 17 metreden düşerek Sütüven Şelalesi adını alıyor. Sütüven Şelalesi, özellikle yazın on binlerce turisti ağırlıyor. Tüven yani tüvleyen, “sıçrayan” anlamına gelir. şelale akarak yolunu buluyor ve ileride Hasanboğuldu Göleti’ne doğru akıyor.

Burada, yürüyüş yapabilir, şelale manzarasını izleyebilir, serinleyebilir ve hatta suyun içine girebilirsiniz. Trekking ise zaten buraya ulaşırken yaptığınız eğlenceli sporlardan birisi.

1.3. Sarıkız Tepesi

Sarıkız Tepesi, Sarıkız’ın adı ile ve efsanesiyle adını almıştır. Buranın en yüksek tepesine Sarıkız Tepesi deniliyor.

Sarıkız Efsanesi: Sarıkız, efsaneye göre babasıyla yaşıyor ve babası hacca gittikten sonra evde yalnız kalıyor. yaşadığın köyün erkekleri de kızla yakınlaşmak istiyorlar fakat kız hepsini reddediyor. Bunun üzerine erkekler kıza iftira atıyorlar ve kötü yola düştüğünü yayıyorlar. Babası hacdan gelince olanları duyuyor ve köy halkı adama sırt çeviriyor. Bunun üzerine adam kızını dağın tepesine çıkarıyor, yanına da birkaç kazını bırakıyor. Kendisi yapamadığı için yabani hayvanların kızını öldüreceğini düşünüyor ve dağın en tepesine çıkarır. Köye indiğinde herkese kızını öldürdüğünü söyler ama aklı hep kızında kalır.

Bir süre sonra, köyü gezmeye gelenler Kaz Dağları’nda sarı saçlı bir kızdan yardım aldıklarını, kızın ermiş olabileceğini söylerler. Babası bunları duyunca heyecanlanır ve kızının ölmemiş olabileceğini düşünür ve görmek için tepeye çıkar, kızını görür. Birbirlerine sarılırlar, babası şükretmek için namaz kılmak ister. Kızından su ister. Kız ibriğini uzatır, Güre çayından su doldurur. O anda babası kızına iftira atıldığını anlar, köy halkına beddua eder. O anda Sarıkız kaybolur. Babası üzüntüden tepelerde gezerken ölür. Sarıkız‘ın mezarı Sarıkız Tepesi‘nde, babasının mezarı ise Baba Tepe‘de bulunur. Kazları için yaptığı avlunun duvar kalıntıları ise hala günümüzde bile görülmektedir.

Kaz Dağları Köyleri

Kazdağları Milli Parkı‘nı gezdikten sonra sıra geldi etraftaki köyleri keşfetmeye. İster Ayvacık’ta konaklayın, ister Küçükkuyu’da, ister Edremit’te doğayla adeta bütünleşmiş yapısıyla, temiz havasıyla, bozulmamış haliyle, taş evleriyle ve misafirerver halkıyla görmeye değer. Küçükkuyu – Edremit güzergahında giderken sol tarafta bulunan bu şirin köyleri keşfe, yorulduğunuzda muhteşem Ege manzarasına karşısına Alabalık yemeye ne dersiniz?

2. Kaz Dağları Yeşilyurt Köyü (Büyükçetmi Köyü)

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan Kazdağları Yeşilyurt Köyü bir Rum köyüdür; ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak da biliniyor. Eski adı Büyük Çetmi Köyü olduğu için biz Küçük Çetmi Köyü‘ne de gittik, orasını da aşağıda anlattık.  Yeşilyurt köyü, şu sıralar ziyaretçi akınına uğrayan ve bölgede oldukça popüler olanı sadece yerli değil yabancı ve sırt çantalı birçok turist görebileceğiniz bir köy. Hal böyleyken, ilk izlenimleriniz taş butik otellerin yoğun ve fiyatlarının da biraz pahalı olduğu, kahvaltı mekanlarının da yine fiyatlarının yüksek olduğu ama günübirlik ve hatta mümkünse hafta sonu konaklamalı gelmenizi, buranın havasını, suyunu, taşını, toprağını keşfederek ve burada yaşayarak muazzam atmosferinde biraz dinlenmenizi öneririz. Daracık taş sokakları ile siz deyin Bozcaada, biz diyelim Cumalıkızık ama gerçekte kendisine has yokuşlu, inişli şirin ve küçük bir köy burası. Show TV’deki Karabağlar dizisi ile meşhur olmuş.

3. Adatepe köyü

Kaz dağlarına gelmişken mutlaka gidilmesi gereken yerlerden birisi de Adatepe Köyü‘dür ve başlı başına konaklamalı ve gezmeli hafta sonu ya da en az 1 gün ayrılması gerektiğini düşünüyoruz buraya. Rumların ve Türklerin bir arada yaşadığı köyde evlerin mimarisine bakarak hangisinin kime ait olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Zeytinyağlı yemeklerinin tadına bakabilir, daracık sokaklarında kaybolabilir, taş evlerinde konaklayabilir, şahane fotoğraf çekebilir ya da köy girişinde bulunan köy kahvesinde nefis tavşan kanı çayından yudumlayarak yorgunluk atabilirsiniz. Bir de, fotoğraf çekmekten telinizin şarjı biterse köy kahvesinde şarjınızı doldurabilirsiniz (tıpkı benim gibi)

4. Küçükçetmi Köyü

Yeşilyurt Köyü‘nün tam karşısında minicik ve sevimli bir köy var. Yapı olarak Yeşilyurt Köyü‘nün aynısı, daracık sokakları ve taş evleriyle 1 saatliğine de olsa uğranabilecek bir yer. Yeşilyurt gibi gelişmemiş, popüler değil. Ama keşfetmeye değer. Burayı gezdikten sonra dönüşte sağ tarafta kalan (sahile inmeden ve köyün girişinden çıktıktan sonra sağda) “Serinyer” diye bir mekan var. Şahane bir manzara eşliğinde kahvaltınızı yapabilir, organik ürünlerin tadına bakabilirsiniz. Biz tesadüfen denk geldik ama Yeşilyurt’ta kahvaltı yapmak yerine burası da güzel bir alternatif olabilir.

5. Narlıköy

Küçükçetmi’den ayrıldıktan sonra Mıhlı Çayı‘na gidin. (Arada Adatepe var ama orayı Kazdağı tur ile gezdiyseniz bu kez gitmeniz gerek yok) Mıhlı Çayı’ndan sonra da Narlıköy‘e gelin. Narlıköy, ferh mı ferah atmosferiyle İtalya’daki Toskana şehirlerine benzeyen, tertemiz bir yer. Burada, köy meydanındaki kahvede çay içebilirsiniz, daracık sokaklarında gezebilir, tertemiz mis gibi havasını soluyarak dinlenebilirsiniz.

6. Avcılar Köyü

Narlıköy‘den çıktıktan sonra yol üzerindeki Antandros Antik Kenti‘ne oradan da Avcılar Köyü‘ne gidin. Avcılar Köyü, hem keşfetmek hem de nefis manzara eşliğinde yemek yemek için harika bir nokta: Dedepınarı Cafe&Restoran. Kazlar, tavuklar, alabalık göletleri ile birlikte tam bir çiftlik hayatı sunan bir mekan. Hepsi bu mu? Hayır, aşağıda muhteşem bir manzara var. yeşille mavi birbirine karışmış, oksijen cenneti ve öylesine serin ki yazın ortasında bile üşüyebilirsiniz. Denizi detaylı görebilmek için dürbüne ihtiyacınız olabilir, köyün zirvesi burası. Ama önünüzdeki ocaman yeşil manzara herşeye yeter. Kiremitte alabalık ise tavsiyemizdir.

7. Güre Köyü

Avcılar Köyü’nden çıktıktan sonra Güre Köyü‘ne gidin. Güre köyü, ilk izlenim olarak korunmuş bir köy gibi geliyor. Bir de tertemiz ve gelişmiş. Bunda, biraz da gelişmiş olmasının ve kaplıcalarının etkisi var galiba. Köy yolu diye girdiğimiz geniş ve 2 yanı ağaçlıklı yol tertemiz, inin yolda fotoğraf çekimi yapın. Bu yolda eğer fotoğrafçıysanız muhteşem düğün fotoğrafları çekebilirsiniz.

8. Tahtakuşlar Köyü

Kazdağı tur Şelaleler Turu kapsamında Kazdağları Milli Parkı gezisi kapsamında gezdiğimiz yer Tahtakuşlar Köyü. Etnoğrafya müzesi görmeye değer. Bayağı bilgi sahibi oluyorsunuz.

9. Çamlıbel Köyü

Ünlü Tuncel Kurtiz’in mezarı Çamlıbel Köyü’nde bulunuyor ve bu nedenle de ünlenmiş burası. Aslında kendisi Tahtakuşlar Köyü’ne gömülmeyi istiyormuş ama bu isteği “köyde mezar yeri kalmadı” diyerek köy muhtarı geri çevirmiş ve Çamlıbel Köyü‘ne gömülmüş. Tam da yol üzerinde bulunan mezarını Çamlıbel Köyü‘ne gelirseniz mutlaka ziyaret etmelisiniz.

10. Kızılkeçili Köyü

Kızılkeçili Köyü, konakladığımız İda Dağ Evleri’nin bulunduğu köy’dür, kuş uçmaz kervan geçmez bir köy gibi görünse de Kazdağları Milli Parkı‘nın hemen dibinde bulunuyor. Şahane doğası ile öne çıkıyor.

11. Doyran Köyü

Kazdağı Tur Şelaleler turu kapsamında Doğa restoranda yemek yenilen köy. Mekan çok güzel, yeşillikler içinde ve nefis bir manzaraya sahip. Burası da çiftlik kıvamında; etrafta tavuklar, ördekler, kediler ve köpekler koşturuyor.

12. Mehmetalan Köyü

Ayı deresi kenarında bulunan köyde kamping alanları bulunuyor.Detaylı okumak isterseniz Kazdağları Kamp yazısına bakabilirsiniz.

13. Kavurmacılar Köyü

Meşhur Sarıkız’ın hikayesinin geçtiği köy burası. Babasıyla Kavurmacılar Köy’ünde yaşayan Sarıkız’ın efsanesini yukarıda anlatmıştık. Sarıkız, başına gelenlerden sonra beddua eder ve ben burada yaşayamadım, siz de yaşamayın der. Hakikaten de 14.yy’dan beridir günümüze gelen köyde yerleşim yok.

Kaz Dağları Civarında Gezilecek Diğer Yerler

14. Zeus Altarı

Adatepe Köyü’ne geldiğinizde aracınız köyün girişinde bırakarak yaklaşık 800 metrelik yolu yürüyerek buraya gelebilirsiniz. Kazdağı Tur Şelaleler turu kapsamında gün bu noktada sonlanıyor. Günü batırmak, gün sonunda dinlenmek, nefes kesen manzarayı izlemek şahane doğrusu. Karşıda Adatepe Köyü’nü görebiliyorsunuz yol boyunca. Zeus Altarı , kocaman bir taşın üstünde ve bu taşa merdivenlerle çıkılıyor. Edremit’ten Assos’a tüm manzara ayaklarınızın altında. Antik taşın hemen yanında bir de türbe bulunuyor.

15. Antandros Antik Kenti

Bu rotayı takip ediyorsanız, bağımsız gezeceğiniz ve Narlıköy’de sonra gidilmesi gereken bir yer Antandros Antik Kenti. Edremit’in Altınoluk Mahallesi’ne 2 km. uzaklıkta yer alan önemli bir Troas kentidir. Mysia ile Troas arasında uzanan yolu kontrol eden stratejik bir konumda yer alan Antandros’un kuruluşu, bazı antik yazarlara göre Troia Savaşı’nın öncesine kadar uzanmaktadır. 2000 yılında yüzey araştırmasıyla başlanan akademik kazı çalışmaları 15. yılına girmiştir.

16. Şahin Deresi Kanyonu

Kazdağları’nın eşsiz güzellikteki yerlerinden birisi. Havası temiz demiş ve teknik olarak açıklamış ama şunu da ekstra belirtelim. Hani denizdeki iyotlu hava ve dağdaki yüksek orandaki oksijen birleşiyor ya, sonra dağdaki hava basıncı ile birleşip içeri hapsolup kanyonun üzerine bu hava çöküyor. Gelin hayal edin, yok etmeyin. Siz en iyisi 26 kilometre uzunluğundaki kanyonu da gezilecek yerler listenize alın.

17. Mıhlı Şelalesi, Mıhlı çayı

Edremit-Assos yolu üzerinde giderken sağda denizin muhteşem manzarasını izlerken solda bir tabela göreceksiniz, “Mıhlı Çayı”nı işaret eden. Ya da telinizdeki radarla da bulabilirsiniz. Sola saptığınızda, evet itiraf edelim tozun toprağın birbirine karıştığı kötü bir yola giriyorsunuz. İşte bu yol üzerinde -eğer de bayram ya da tatil zamanındaysanız- yaklaşık 1 km giderek ulaşılan bir yer Mıhlı Çayı ya da Mıhlı Şelalesi. Ciddi ulaşım zor, bir de kalabalıksa oldukça meşakkatli oluyor aracınızla o yüzden siz siz olun tenha bir zamanda aracınızla gelin aksi halde sıcaktan bunala bunala yürümek zorunda kalıyorsunuz o yolu. Bizim tecrübemize göre bayram zamanı yerli halkla ve düşük profille istenmeyen görüntülere maruz kalabilirsiniz. Piknik, mangal vs gırla gidiyor. Ama bir temiz hava alayım, bir doğanın sesini dinleyeyim diyorsanız dediğimiz gibi Nisan, Mayıs, Haziran ayı daha mantıklı olabilir.

18. Pınarbaşı Mesire alanı

Mangal deyince akan sular durur diyenlerdensiniz, burası tam sizlik. Açıkçası, mangalla benim pek aram yok hele ki Kazdağları’na gelmişken ama özellikle günübirlikçiler geliyor, kaynak suları yukarıdan akarak aşağıda dere oluşturmuş. Buz gibi suda mangal sonrası ellerinizi yıkayabilir ve hatta serinlemek için girebilirsiniz de.

19. Darıdere tabiat parkı

Deniz ve dağ havasının karışımıyla içinde birçok bitki türünün yetiştiği yeşil cennette kamp ve yürüyüş yapabilirsiniz.

Yorum Yok

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir