8 asırlık sanatı “Bir pirinç adedinin hikayesi” diyerek yaşatmaya çalışıyor
ANKARA – Beypazarı‘nın genç zanaatkarı Zehra Özkan, 13. yüzyıldan günümüze kadar gelen Mevlana’nın sanatını “Bir pirinç adedinin hikayesi” diyerek yaşatmaya çalışıyor.
Ankara‘nın Beypazarı ilçesinde unutulmaya Çehre tutmuş pirinç sanatını yaşatan Zehra Özkan, bölgenin tek, ülkenin ise sayılı zanaatkarlarından olduğunu belirterek, “Benden sonrakilere bu sanatı aktarmak istiyorum” dedi.
Üniversiteden mezun olduktan sonra memleketi Beypazarı’na Geri dönerek pirinç tanesi üzerine yazma yazma sanatını öğrenen Zehra Özkan, ustasının Öbür bir kente taşınmasıyla bölgedeki Biricik zanaatkar oldu. Genç yaşında unutulmaya Çehre tutmuş el sanatını icra ederek kendisine gelir kapısı oluşturan Özkan, pirincin üzerine yazdığı yazıyı su damlası, ampul ve kalp üzere cam nesnelerin içine yerleştirdikten sonra içini su ile doldurup satışa sunuyor. Yerli ve yabancı turistlerin ekseriyetle sevdikleri ya da kaybettikleri yakınlarının isimlerini boyunlarında taşımak için kendisine geldiklerini belirten Özkan, Mevlana’nın pirinç tanesi üzerine “Besmele-i şerif” yazarak başlattığı bu sanatı devam ettirmekten mutlu olduğunu lisana getirdi. Yaptığı sanatı “Bir pirinç adedinin hikayesi” olarak isimlendiren Özkan, pirinç adedinin üzerindeki yazının 17 Yıl boyunca kaybolmayacağını söyledi.
“El emeği olan şeylerin tükenmemesi gerektiğine inanıyorum”
Türkiye genelinde de az sayıda kişinin bu sanatı icra ettiğini lisana getiren genç zanaatkar, el emeğinin eskisi kadar değer görmediğini belirterek, “El emeği gerektiren şeylerin maalesef kıymeti azaldığı için ve iş gerektirdiği için yapan Fazla az şahıs var. Beypazarı’nda yapan Biricik şahıs benim. Ankara genelinde yapan bireyler de var. Ben kaç şahıslar bilmiyorum ancak Fazla az rastlanan güç bir şey. Ben de, benden sonrakilere bunu aktarmak istiyorum Alışılmış ki. Zira hoş bir şey, sanat ve el emeği olan şeylerin tükenmemesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
Yorum Yok