Nevi şahsına münhasır derler ya, sanki Sakarya için söylenmiş bu söz… Öylesine içten, öylesine samimi, öylesine kendine özgü…
Marmara’nın incilerinden biridir Sakarya… Kuzeyinden Karadeniz’i görür, Karasu’daki nehrini de oraya akıtır. Tarımdır göz bebeği… Hendek’inde, Karasu’sunda fındık yetiştirir. Mısır da yaygındır burada. Sanayi desen o da çok iyidir Sakarya’da. Bir çok önemli, dünyaca ünlü şirketlerin fabrikaları Sakarya’dadır.
Bilir misiniz, adını da eski Yunanlılardan alır. O zamanlar Yunanlılar Sakarya Irmağı’na Saldırgan anlamına gelen Zakharion adını vermişler. Bu ad dönüşüp dönüşüp; Vatan olmuş, Millet olmuş, Sakarya olmuş…
Abi, abla, teyze takılarının havalarda uçuştuğu bir şehir… “Efendim” diyenini az bulursunuz Sakarya’da, herkes birbirini aileden görür. Ne yazık ki 1. dereceden deprem bölgesidir. 17 Ağustos’ta ağır darbeler alsa da, ayağa kalkmayı başarmıştır. Eskisinden daha da iyi olmuştur.
Tamam da gezginle, ne yeriz burada ne içeriz derseniz de; ıslama köftesi var Sakarya’nın, bozası var, bolca börek çeşitleri var.
Ve Sakarya’da en çok seveceğiniz şey ulaşımdır. Çünkü burada neredeyse her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Ama bu sizi yanıltmasın. Yollarıyla da en gelişmiş şehirlerden biridir. Her yere aracınızla da toplu taşıma araçlarıyla da rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Kurtuluş Savaşı’nın simgelerinden biri olan Sakarya’ya gelmek isterseniz eğer uyaralım bir milyona yakın bir nüfusla karşılaşacaksınız ve her biri size ailedenmişsiniz gibi kucak açacak. Fırsatını bulup Sakarya’ya gelin ama ne dersiniz biz önce bakalım bu güzel şehirde en çok nereler gezilir?
Beş Köprü
Gerçek adı Justinianos Köprüsüdür fakat halk arasında Beş Köprü olarak anılmaktadır. Geç Roma döneminden kalan Beş Köprü, Sakarya Nehri’nin üzerinde bir taş köprüdür. Köprü, o zamanlarda Doğu Roma İmparatoru olan Justinianos tarafından İstanbul ile imparatorluğunun arasındaki ulaşımın kolay olması için yaptırmıştır. Yaklaşık 430 metre uzunluğunda dev bir yapıdır. Bu yüzden bir çok yazar, şair ve ressamın eserlerine konu olmuştur. 12 kemer gözü vardır. Sakarya şehirinin merkez ili olan Adapazarı’na 5 km uzaklıktadır.
Maden Deresi
Sakarya’nın Karadeniz’e bakan kıyısında; Kocaali ve Karasu illeri arasında yer alan deredir. Bazen Kocaali topraklarına akar; bazen de Karasu topraklarına… Uzunluğu 30 km’dir. Dere, aşağı çığrında orjinal bir kanyon oluşturmuştur. Bu kanyonun kenarları dik ve yüksektir. Bu yüzden yazın hava çok sıcak olsa bile kanyon vadinin tabanı oldukça serindir. Oluşan nehirin etrafında ağaçlandırma mevcuttur. Mükemmel bir manzara ve serin bir ortamda piknik ve dinleme alanları bulunur.
Sapanca Gölü
Sakarya ilinin Sapanca ilçesinde yer alan tektonik kökenli bir tatlı su göldür. Gölün doğu kesimi Sakarya sınırlarında batı kesimi ise Kocaeli sınırlarında yer alır. Deniz seviyesinden 33 metre yükseklikte yer alan Sapanca gölü, doğu – batı doğrultusunda 16 km, kuzey – güney doğrultusunda ise 5 km kadardır. Derinliği 53 metredir. Sakarya Gölü’nün çevresinde yapılan araştırmalarda 69 kuş türü tespit edilmiştir. Harika bir manzaraya sahip olan göl, dinginlik verici özelliği ile bir çok turist ve Sakarya’lının uğrak yeridir. Gölün belli bölgelerinde yüzmek serbesttir.
Deprem Kültür Müzesi
17 Ağustos depremi, Sakarya’yı ağır derecede etkilemiştir. Bugün bile bir çok kişinin muhabetleri arasında bu yaşanan felaket yer almaktadır. Hayatını kaybedenleri anmak ve yaşananların ne kadar da zor ve ağır olduğunu anlatmak amacıyla şehrin merkez ilçesinde bir deprem müzesi yer alır. Müzenin binası dışarından bakıldığında göçük şeklindedir, yıkık duvarları ve eğik kolonları vardır. İçerisi tamamiyle bir sanat galerisi şeklinde dizayn edilmiştir. Depreme ait fotoğraflar, tablolar ve resimler bulunur. Ayrıca müzenin bir bölümünde makineler ile yapay sarsıntı oluşturulmaktadır. Etraftaki tamamen plastik olan eşyalarla depremin nasıl bir etkisi olduğu izlenebilmektedir. Bu sanal platformda 1999 depremi büyüklüğünde yani yaklaşık 7.4 şiddetinde sarsıntı oluşturulmaktadır. Dünyadaki dördüncü Deprem Kültür Müzesi’dir.
Çark Caddesi
Eğer Sakarya’ya geliyorsanız ve Adapazarı’nda kalacaksanız buraya uğramadan gitmeyin demeyeceğiz çünkü zaten her şekilde yolunuzun düşeceği bir yerdir Çark Caddesi. Adapazarı’nın gözbebeği olan Çark Caddesi aynı şekilde Adapazarı’nın kalbi niteliğindedir. Sakarya halkı arasında Cadde olarak anılır. Yani biri size çıkıp “caddeyi gezin mi?” derse bilin ki bahsettiği yer Çark Caddesi’dir. Yapısı gereği İstiklal Caddesi’ni andırır; sadece bir kaç kez küçültülmüşü… Depremde ağır hasar almış olmasına rağmen kısa zamanda toparlanmıştır. Yıllarca trafiğe açık bir alan olan Çark Caddesi, alınan bir kararla trafiğe kapatılmıştır. Yüksek apartmanların bulunduğu Çark Caddesi’nde binaların alt katları tamamen mağazalardan oluşmaktadır. Bu mağazalar giyim ve yemek ihtiyacınızı tamamen karşılayabilir niteliktedir. Üst katlarında ise yerleşim yerleri mevcuttur. İlçedeki en lüks denilebilecek dairelerdir.
Yorum Yok