Zeytinburnu Belediyesi tarafından Türk edebiyatının ehil kalemlerinden Abdülhak Şinasi Hisar’ın vefat Yıl dönümü kapsamında “60. Yılında Abdülhak Şinasi Hisar Paneli” gerçekleştirildi.
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde Necmettin Turinay’ın idaresinde düzenlenen panele, Prof. Dr. Abdullah Uçman, Saadet İhtimam, Prof. Dr. Nesrin Karaca ve Prof. Dr. Mehmet Güneş konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Nesrin Karaca, Abdülhak Şinasi Hisar’ın Türk edebiyatının en nezih şahsiyetlerinden biri olduğuna dikkati çekerek, “Hisar’ın dramatik çocukluk yılları var. Babasıyla alakasını yapıtlarında de ele alıyor, aralı bir münasebeti var. Siyasal bilgiler okumak üzere gittiği Paris’te Fransız edebiyatçılarla arkadaşlık ediyor. Meşrutiyetin ilanıyla yurda dönüyor.” dedi.
Yazdığı yapıtlarda Türkçe kullanımında ve söz tercihinde Fazla titiz bir muharrir olduğunun altını çizen Karaca, Abdülhak Şinasi Hisar’ı “Bir muharririn elde edebileceği en Aka muvaffakiyet, fikirlerini kabul etmeyenlere sanatını beğendirebilmektir” kelamının Fazla güzel Tanım ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Güneş de Hisar’ın metinlerindeki referansların gücüne vurgu yaparak, hak ettiği ilgiyi görmediğini düşündüğü Anlatım etti.
Güneş, ehil edebiyatçının uzun yıllar kitaplarının baskısında problemler olduğunu belirterek, “Şu anda Fazla şükür kitapları ulaşılabilir durumda. Onun için ‘modernist yazar’ tabirini görürüz. Fakat o geleneğe sırt dönmeyen, hayranlık duyan modernist bir müelliftir.” diye konuştu.
“Romanlarını, olaylardan Fazla karakterler üzerine kuruyor”
Arkeolog, müellif Saadet İtina, Hisar’ın kitaplarını yayınlayarak Çağdaş Türk edebiyatının çatallandığı yolların görülebilmesine katkı sunduklarını söyledi.
Özen, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Abdülhak Şinasi Hisar, Cin olarak birbirinden ayrılması güç olan, üzerinde tartışılması gereken bir müellif. Hatıratı nerede başlar, nerede biter, kurgu nerede devreye girer? Aslında yaptığı şey, çocukluk ülkesine duyduğu bir hasrettir. Olaylardan Fazla karakterlerin üzerine kurduğu romanlarında, adeta yazıyla Alelade sayılabilecek hayatları zapt ediyor. Şayet yazılmazsa hiçbir Vakit görünmeyecek şeyi, yani bireyin savruluşunu tarihselleştirmek vazifesini mi üstlendi? Abdülhak Şinasi Hisar’ın metinleri, hem geleneği arayan, icat eden ve kurumsallaştıran kavramlarla hem de bugüne ilişkin kavramlarla tartışmaya nihayet derece Aleni metinlerdir.”
Prof. Dr. Abdullah Uçman ise Hisar’ın “Benim hikayelerim yalnızca anılarımı canlı kılan eserlerdir” kelamını hatırlatarak, “Eserlerinde nihayet derece Varlıklı anılar ve yer tasvirleri meydana getiriyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, onun yapıtlarını tasnif konusunda zahmet çektiğini Anlatım ediyor. Onun hikaye ve romanlarında romanı oluşturan 4 anne ögeden Noksan sayılabilecek kimi şeyler görürüz.” biçiminde konuştu.
Yorum Yok